Notalarla İlgili Nota Bilmeden de Okuyabileceğiniz Bilgiler
Nota bilmekle ilgili müzik dünyasından yansıyan tartışmalar duyarız kimi zaman. Nota bilmeden müzisyen olunmaz diyenler ya da yetenekli birinin nota bilmeden de müzik yapabileceğini iddia edenler… Listemiz bu konuların tamamen dışında. 🙂 Ama notalarla ilgili kulağınıza ilginç gelecek bilgiler okumak istiyorsanız doğru yerdesiniz. 🙂
Müzik sesini belirtmeye yarayan işaretlere nota deniyor, yani notanın diğer bir ifadesi de müzik yazısı. Müziği yazıya dökmenin temelini atan kişi ise matematikçi filozof Pisagor olmuş.
Ve işte size nota adlarının kelime karşılıkları… DO: Dominus, RE: Rerum, Mİ: Miraculum, FA: Familias Planetarium, SOL: Solis, LA: Lactea Vita, Sİ: Siderae.
Yukarıdaki kelimelerin Türkçe karşılıkları ise oldukça şaşırtıcı… Sırasıyla; Mutlak, Madde, Mucize, Gezegenler Ailesi, Güneş, Samanyolu, Gökler.
Notaların bu isimlerle adlandırılmasını ilk öneren kişi Ortaçağ’da yaşamış İtalyan müzik teorisyeni ve aynı zamanda din adamı olan Guido d’Arezzo olmuş; ama “Sİ” notası hariç…
Nota kavramı Avrupa’da 17’inci, Osmanlı’da 19’uncu yüzyıldan itibaren kullanılmaya başlanmış. Fakat Almanya, İngiltere gibi bazı ülkeler notaları alfabeye göre isimlendirmiş; C harfi DO, E harfi Mİ gibi…
Aslında “DO” notasının ilk adı “UT” imiş. Ama bu ses uzatılmaya müsait olmadığı için bugün hepimizin bildiği “DO” ile değiştirilmiş.
Müzik deyince gözümüzün önünde beliren sol anahtarının mucidi ise belirlenememiş. 900’lü yılların ortalarında bir harf ile imlendiği sonradan simge halini aldığı biliniyor.
Kimi teorisyenlere göre her bir nota Güneş ışığından dağılan renklere karşılık gelir. Buna göre; DO: Kırmızı, RE: Turuncu, Mİ: Sarı, FA: Yeşil, SOL: Mavi, LA: Lacivert, Sİ: Mor.
10,282 okunma